Hattat Mustafa Halim Özyazıcı Hayatı ve Sanatı

HATTAT

MUSTAFA

HALİM

ÖZYAZICI

HAYATI ve SANATI

HALÛK PERK ARAŞTIRMA MERKEZİ KOLEKSİYONU

HATTAT

MUSTAFA

HALİM

ÖZYAZICI

HAYATI ve SANATI

HALÛK PERK ARAŞTIRMA MERKEZİ KOLEKSİYONU

HALÛK PERK

ZEYTİNBURNU KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ YAYINLARI

Katalog No. 45

ISBN: 978-605-7664-80-8

Yayına hazırlayan / Küratör	Halûk Perk	TEŞEKKÜRLER
Editör / Osmanlıca okuma	Ahmet Zeki İzgöer	Necliemel Özyazıcı
Proje asistanı	Halime Erdoğan	Murat D. Çekin
Koordinatörler	Sertaç Güleç, Nurullah Yaldız	Yüksel Daniş
Kitap tasarım	Abdüsselam Ferşatoğlu	Ömer Faruk Dere
Fotoğraflar	Akadur Tölegen	Ömer Durmaz
Son okuma	Yusuf Turan Günaydın	Ramazan Tuğ
Grafik uygulama	Fotografika Güzel Sanatlar	Fatih Dalgalı
Sergi uygulama	Sergikur	Ömer Şen
Baskı	Kültür Sanat Basımevi Litros Yolu 2. Mat. Sit. ZB7-ZB11 Topkapı, Zeytinburnu İstanbul Sertifika no. 44153	Orhan Akar

Bu katalog 8 Ekim 2021 tarihinde Kazlıçeşme Sanat’ta açılan

“Hattat Mustafa Halim Özyazıcı, Hayatı ve Sanatı, Halûk Perk Araştırma Merkezi Koleksiyonu Sergisi” için basılmıştır.

İstanbul, 2021 © Eserin yayın hakları Zeytinburnu Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü ve Halûk Perk Araştırma Merkezi’ne aittir. Yayının hiçbir kısmı, yazılı izin olmadan, tamamen veya kısmen yayınlanamaz, hiçbir yolla kopya çoğaltılamaz. Eserde yer alan obje, belge ve fotoğrafların tamamı Halûk Perk Araştırma Merkezi’ne aittir. İlgili kurum ve kişilerden yazılı izin alınmadan kullanılamaz.

ZEYTİNBURNU BELEDİYESİ

KAZLIÇEŞME SANAT

Kazlıçeşme Abay Cad. No. 165 Zeytinburnu, İstanbul

kazlicesmesanat.com

ZEYTİNBURNU BELEDİYESİ

□□BBSS BBBSB 3GQGD

HPA

HALÛK PERK ARAŞTIRMA MERKEZİ

İÇİNDEKİLER

7 Sunuş

9 Önsöz

HAYATI

17 Öğrencilik Yılları

26 İlk Memuriyeti

27 Askerî Matbaa’daki Askerlik Görevi

29 Güzel Sanatlar Akademisi Hocalığı

32 Bilirkişiliği

37 Serbest Meslek Hayatı

40 Hat Alet ve Malzemeleri

47 Muhtarlık Görevi

48 Aile Hayatı

62 Yaşadığı Evler

71 Şahsi Eşyası

75 Vefatı

HAT ÇALIŞMALARI

92 Sülüs Yazıları

100 Celî Sülüs Cami Kalıp Çalışmaları

113 Cami Kubbe Yazı Kalıpları

116 Taslak Çalışmaları

122 Duvar Yazısı Çalışmaları

126 Sülüs ve Nesih Yazıları

132 Nesih Yazıları

136 Ta’lik Yazıları

146 Dîvânî Yazıları

151 Rik’a Yazıları

155 Kûfî Yazıları

158 Tuğra Yazıları

165 Mezar Taşı Çalışmaları

GRAFİK ÇALIŞMALARI

174 Kaligrafi Çalışmaları

183 Tabela Çalışmaları

187 Afiş Çalışmaları

190 Reklam Çalışmaları

196 Plak Zarfı Çalışması

197 Etiket Çalışmaları

199 Vinyet Çalışmaları

202 Tayyare Piyangosu Çalışmaları

204 Hisse Senedi ve Poliçe Çalışmaları

206 Diploma Çalışmaları

210 Harita Çalışmaları

222 Kitap Çalışmaları

226 Logo Çalışmaları

233 İsim İstif Çalışmaları

236 Mühür Çalışmaları

238 KAYNAKÇA

Hattat Halim’in celî sülüs oklu Besmele kalıbı

Sunuş

Kıymetli sanatseverler,

Osmanlı Döneminde başladığı hat sanatını Cumhuriyet Döneminin yeni imkânlarıyla sürdüren ve geride geniş çeşitlilikte eserler bırakan Hattat Mustafa Halim Özyazıcı sanatımızın zirve isimlerindendir. Bu usta sanatkârımız, kamışıyla kalemiyle mürekkebiyle var ettiği harflerden, istiflerden öyle bir miras bırakmıştır ki, sanatımız o anılmadan mutlaka eksik kalacaktır.

Hattat Halim Özyazıcı, soyadının da işaret ettiği gibi, sanki dünyaya yazı yazmak için gelmişti. Sülüs, nesih, muhakkak, reyhani, tevki, rikâ, ta’lik, divânî, rik’a gibi her türlü yazıyı hızlı biçimde ve neredeyse düzeltmesiz yazabiliyor, gubari inceliğinde veya celî kalınlığında her yazıyı müsvedde yapmadan, verilen ölçüye göre istif edebiliyordu. Bu yüzden “serîü’l-kalem” diye anılıyordu. Necmeddin Okyay’ın ifadesiyle “yazıyı yenmiş, kalemi kendine esir etmiş” kudretli bir hattattı. Süheyl Ünver’e göre “onun yazdığını yazacak kimse yoktu”. Onun hattıyla tamama ermiş eserler arasında camiler başta gelmektedir.

Hattat Halim Üstadımız Harf İnkılâbını takiben, 30 yaşında Zeytinburnu’nun Tepebağ (Cevizlibağ) semtinde, içinde iki katlı bağ evi olan 20 dönümlük araziyi satın almış, orada 30 çeşit üzüm yetiştirmiştir. Bu yüzden bazı evrakın altına “sabıkan hattat bağban Mustafa Halim” diye imza atmıştır.

Hattat Halim Özyazıcı, Cumhuriyet Döneminde yeni harflerle ve grafik çalışmalarıyla da hünerini göstermiş, sanatını ulaşılması zor bir seviyeye çıkarmıştır. Hat sanatının yeni nesillere intikaline verdiği önemle, mimarlık öğrencilerine “Sizin eliniz çizime yatkındır, gelin hat öğrenin.” diye telkinde bulunmuştur. Yetiştirdiği öğrenciler arasında meşhur hattatlar vardır.

66 yaşında bir akşam bağ evinden çıktığında araba çarpması sonucu ağır yaralanmış, on gün sonra vefat etmiş ve Kozlu Merkezefendi Mezarlığı’na defnedilmiştir. O şimdi Zeytinburnu’muzun ebedi sakinidir.

Hattat Halim Özyazıcı’nın sanat mirasının heba olmaması için otuz yıldır çaba gösteren koleksiyoner Sayın Halûk Perk, bu önemli koleksiyonun önemli bir kısmını Kazlıçeşme Sanat’ta sanatseverlere ve kültür dünyasına açıyor. Sanatkâra ait yeni bilgileri ve bilinmeyen birçok eseri içeren sergi ve kataloğun ilk bölümünde Hattat Halim’in yazı malzemeleri, not defterleri, mektupları, fotoğrafları, öğrencilik yıllarına ait desenler, özel hayatına dair malzemeler; ikinci bölümünde cami hat kalıpları, levhaları, ön çalışmaları, karalamaları; üçüncü bölümünde ise sipariş üzerine hazırlanmış grafik çalışmaları, kitap başlıkları, mühürler ve kartvizitler bulunuyor.

‘Hattat Mustafa Halim Özyazıcı – Hayatı ve Sanatı’ sergisi ve kataloğu Belediyemizin kültür faaliyetleri içinde önemli bir adım, sanatımız için çok değerli bir kazanç. Sayın Halûk Perk’e teşekkür ediyor, sizleri bu eşsiz miras ile başbaşa bırakıyorum.

Ömer Arısoy

Zeytinburnu Belediye Başkanı

Hattat Halim’in

“el-Hâc Mustafa Halim ketebehû -gufire lehû-” yazılı imzası

Önsöz

Halim Üstad’ın eserleriyle tanıştığımda bu kadar büyük bir zenginlikle karşılaşacağımı tahmin edemezdim. Üstad öyle çeşitlilikte ve sayıda eser vermiş ki, bunları bir sergi ve kitapla anlatabilmek mümkün değil. Eserleriyle birlikte yazışmalarını, fotoğraflarını, şahsi eşyasını da koleksiyonumuza katmaya çalıştım. Dostlarımdan ve özellikle ailesinden, Necliemel Özyazıcı ve Yüksel Daniş’ten çok destek aldım. Kendilerine şükran borçluyum.

Koleksiyon için birlikte yola çıktığımız bazı arkadaşlarımızın Üstadın öntaslaklarını, kalıplarını, grafik çalışmalarını “almaya gerek olmayan çöp” diye nitelemeleri şükür ki bize engel olmadı. Bugün bu arkadaşlarımızın koleksiyonumuzun büyüklüğünde pay sahibi olduklarını iddia etmeleri karşısında gülümsemekle yetiniyoruz. Bu süreçte Üstadı ve sanatını gerçekten benimseyenlerle ondan beslenenleri ayırma fırsatımız oldu.

Sergi münasebetiyle hazırladığımız katalog, koleksiyonumuzdan bir seçkidir. Üstadın eserlerini daha sonra başka yayınlarla da tanıtmayı arzu ediyoruz. Serginin yer aldığı Kazlıçeşme Sanat Galerisi’nin açılışı da “Hattat Halim Besmele Sergisi - Halûk Perk Koleksiyonu” ile olmuştur.

‘Hattat Mustafa Halim Özyazıcı - Hayatı ve Sanatı’ sergisinin ve bu yayının hazırlığı uzun sürmüştür. Bunun bir sebebi, birlikte çalışmaya niyetlendiğimiz uzman arkadaşların, sözlerini yerine getiremeyişleridir. Gönül, bu çalışmanın onlarla birlikte yapılmasını arzu ederdi. Bizi bu konuda yalnız bırakmayıp kahrımızı çeken Murat D. Çekin Hocamızla uzun süredir işbirliği hâlindeyiz. Kendisine, bize inanıp her zaman destekleyen Zeytinburnu Belediyesi yönetimine, değerli başkan Sayın Ömer Arısoy’a sonsuz şükranlarımı sunarım. Kataloğumuzun faydalı bir kaynak ve daha sonra yapılacak yayınlar için bir başlangıç olmasını ümit eder, bu koleksiyonun ve yayının müsebbibi Üstad Hattat Halim’in mekânının cennet olmasını dilerim.

Halûk Perk

HAYATI

HATTAT HALİM

HAYATI ve SANATI

Asıl adı Abdülhalim olan Halim Üstad, 14 Ocak 1898 günü İstanbul’da Etyemez Bayezid-i Cedid Mahallesi’nde dünyaya gelmiştir. Babası Kırımlı Hacı Nalıncı Mehmet Cemal Efendi, onun babası Rıfat Ağa, onun da babası Hacı Arif Efendi’dir. Annesi Sudanlı Adviye Hanım’dır. Büyük babası Molla Mehmet Arif Efendi de hattat olup Kebecizade Mehmet Vasfi Efendi’denyazı meşk etmiştir.

Hattat Halim, babası Mehmet Cemal Efendi ile birlikte

Hattat Halim’in babası Mehmet Cemal Efendi ile kucağında Hattat Halim’in ilk çocuğu Şahabettin.

Hattat Halim, halası Necibe Seher’in vefatı üzerine veraset senedi verilmesi talebiyle İstanbul Asliye Hukuk Yüksek Hâkimliğine yazdığı 23.3.1958 havale tarihli dilekçede babasının Mehmet Cemal, çocuğu olmayan halasının Necibe Seher, tek kardeşinin Mehmet Selim Özyazıcı ve kardeşinin tek oğlunun Ahmet Sevim Özyazıcı olduğunu belirtir.

Hattat Halim’in değişik zamanlardaki fotoğrafları

Öğrencilik Yılları

Öğrencilik hayatına, Esekapı İptidai Mektebi’nde başlamış, daha sonra Haseki’de bulunan Gülşen-i Maarif Rüştiyesi’ne Mustafa Efendi ismi ve 116 numara ile kaydedilmiştir.

Halim Üstad’ın güzel yazıya karşı merakı bu okulda başlamıştır. Babası Mehmet Cemal’in teşviki büyüktür. Kendi ifadesi ile “Yazıya evvela babamın teşviki ile başladım. Bana yazıyı tarif eder, itina ile kalemimi yontar, sevdirirdi” demiştir. Güzel yazıya ilgisi ve kabiliyetini fark eden Hamid Aytaç, Üstad ile özel olarak ilgilenmiştir. Halim Üstad ilk meşkini Hamid Aytaç’tan bu okulda almıştır.

Gülşen-i Maarif Rüştiyesi’nde hüsn-i hat hocası Şeyh Hacı Necib Efendizade Ferid Bey, yetenekli gördüğü Halim’e “Yazıyı bırakma, sen Rakım-ı Sânî olacaksın. Camilere büyük büyük yazılar yazacaksın.” demiştir.

Hattat Halim, Gülşen-i Maarif Rüştiyesi’nden altı senelik tahsilini tamamlayıp 1329/1330 [1913/1914] tarihinde pekiyi [aliyyü’l-alâ] derece ile mezun olmuştur.

Ta’lik Hocası Hamid Aytaç’ın başarılı bulduğu Hattat Halim’e mükâfaten özel olarak yazıp verdiği Sultan Reşad tuğrası

Sevgili üstadım Diyarbekirli Musa Azmi [Hamid Aytaç] Bey’in yadigârıdır.

Halim

Reşad

Mehmet b. Abdülmecid Han el-muzaffer daima

Azmi

Mustafa Efendi’ye: Çalıştığından verilmiştir.

İstikbal çalışanındır.

Gülşen-i Maarif Mektebi yıllarına aı̇t belgeler

Çerçeve içinde portre çizimi

İki farklı Halim imzalı, kurşun kalemle ve siyah çini mürekkeple, çerçeve içinde kurşun kalemle fesli çocuk portresi çizmiştir. Portre kendisine ait olmalıdır.

Yazılı imtihan veyaödev çalışması

Mustafa Halim imzalı “kesr-i âdînin taksimi” [bayağı kesirlerin bölme işlemi] başlıklı notları üzerine: “Aferin tebrik ederim, çalışan daima mesut bahtiyar olur, aferin maa-teşekkür görülmüştür” notu vardır. Yan tarafında tekrar güzel bir sülüs hatla “Mustafa Halim” imzası dikkati çekmektedir.

Gülşen-i Maarif Mektebi’nde aldığı mükâfat belgeleri

2 Teşrîn-i sânî sene [1]325 [15 Kasım 1909] tarihinde ikinci sınıfta 116 numaralı Mustafa Efendi’ye Hüsn-i Hat dersinden verilen “Aferin” belgesi

4 Haziran sene [1]328 [17 Haziran

1912] tarihinde dördüncü

sınıfta Kavâid dersinden verilen

“Tahsin” belgesi

Esâmî-i Dürûs	Kazandığı Numara	Tahriren Beyanı	Mülâhazât
Malumat-ı Medeniye	10	Ondur.
Kavâʻid-i Osmaniye	10	Ondur.
Hüsn-i Hat	10	Şayan-ı takdirdir.
Fransızca	10	Ondur.
İlmihâl	10	Ondur.
Kurʼân-ı Kerim	10	Ondur.	Şayan-ı takdirdir.
Hesap	9	Dokuzdur.
Kıraat	10	Ondur.	Şayan-ı takdirdir.
İmlâ	10	Ondur.	Şayan-ı takdirdir.
Hüsn-i Hâl ve Hareket	10	Ondur.

“İkinci sınıf talebesinden 116 numaralı Mustafa Efendi’nin bu sene icra edilen imtihan-ı umumîde kazandığı numaraları mübeyyen cetveldir” başlıklı mühürlü karnesi

21 Mart sene [1]329 [3 Nisan 1913] tarihinde beşinci sınıfta Hitabet dersine çalıştığından aldığı “Aferin” belgesi

Sanayi-i Nefise-i Şahane Mektebi’ne Girişi

Hattat Halim, Gülşen-i Maarif Rüştiyesi’nden mezun olduktan sonra 1914 te Sanayi-i Nefise Mektebi’nin [Güzel Sanatlar Akademisi] Hakk ve Resim şubesine kaydolmuştur. Bu okulda bir yıl devam ettikten sonra hat sanatında ileri seviyede yetişmiş olarak Medresetü’l-Hattatîn’e girmiştir.

Sanayi-i Nefise-i Şahane Mektebi yıllarına ait karakalem çalışmaları

Gülşen-i Maarif Rüştiyesi’nden mezun olan Üstad 25 Aralık 1915 tarihinde attığı imzada “Divan-ı Hümâyûn Kalemi tuğrakeşlerinden, Medresetü’l-Hattatîn ve Sanayi-i Nefise-i Şahane Mekteb-i Âlîsi Tezhîb Sınıfı müdavimlerinden Hattat M. Halim” yazmıştır.

Karakalem kafa anatomisi çizimi

Halim imzalı çizimin altında “Sanayi-i Nefise Mektebi modellerinden, fî 23 Nisan sene [1]331 [6 Mayıs 1915] Perşembe” yazısı okunmaktadır.

Karakalem büst çizimi

Çizim altında “Halim” imzası görülmektedir.

Karakalem desen çizimi

Halim imzalı çizim altında “Fî 24 Şubat sene [1]330 [9 Mart 1915] Salı” yazısı okunmaktadır.

Medresetü’l-Hattatîn’e Girişi

1914’te Medresetü’l-Hattatîn’e, eski Şeyhülislâm ve Evkâf Nazırı Hayri Efendi’nin desteğiyle ve okul müdürlüğüne tayin edilen merhum Hattat Arif Hikmet Bey’in gayreti sonucu 39 numara ile kaydını yaptırmıştır. Halim Üstad, bu okulda dört yıl eğitim görerek zamanın en önemli hocalarından dersler almıştır. Sülüs ve nesih yazıyı Hasan Rıza (18491920) ve Hacı Kâmil’den (1861-1941), ta’lik yazıyı Hulûsi Efendi’den (1869-1940), celî sülüs ve tuğrayı Tuğrakeş İsmail Hakkı Bey’den (1872-1946), dîvânî ve celî dîvânî yazıyı Ferid Bey’den (1858-1925), rik’ayı Said Bey’den (1860-1938) öğrenerek 26 Eylül 1918’de mezun olmuştur.

Fî 7 Şaban sene [1]333 ve fî 8 Haziran sene [13]31

Medresetü’l- Hattatîn

Mustafa Halim

Sülüs venesih meşki

Halim imzalı ve 21 Haziran 1915 tarihli “Rabbi yessir ve lâ-tuʻassir Rabbi temmim bi’l-hayr” meşki

İlk Memuriyeti

Hattat Halim, mektebi bitirdikten sonra Divan-ı Hümâyûn Kalemi’nde çalıştı. Üstad’ın not defterinde bulunan 4 Aralık 1915 (21 Teşrîn-i Sânî 1331) tarihinde, Bâbıâli Mektupçusu ve Medresetü’l-Hattatîn’den hocası Said Efendi’nin, kendisi için Divan-ı Hümâyûn Beylikçisi ve Müdürü Ahmet Cevdet Efendi’ye yazdığı ve Divan-ı Hümâyûn Kalemi’ne girişine vesile olan tavsiye mektubu.

Fî 21 Teşrîn-i Sânî sene [1]331 ve fî Muharremi’l-harâm sene [1]334 [4 Aralık 1915]

Maʻrûz-ı âcizânemdir,

Hutût-ı mütenevviʻa ve tuğrâkeşlik ve müzehhiblikdeki istiʻdâd-ı fevkalâdesinden dolayı iltifat-ı aliyyelerine şâyân olduğundan geçende bi’l-münâsebe bahsetmiş olduğum Halim Efendi bendeleri âsârını arz etmek üzere nezd-i âlîlerine iʻzâm kılındı. Kendisi Mekteb-i Rüştiye şehâdetnâmesini hâiz olup henüz bir hizmete girememişdir. Husûl-i mesrûriyeti lutf u himâye-i kadr-dâyîlerine menût olmakla ol bâbda:

Said

Bâlâda muharrer tavsiyename üstâd-ı muhterem Bâbıâli Mektupçusu ve Medresetü’l-Hattatîn Rikʻa Muallimi Said Beyefendi hazretlerinin abd-i âciz hakkında Divan-ı Hümâyûn Beylikçisi ve Müdürü Ahmet Cevdet Beyefendi hazretlerine karşı bir tavsiyenamedir ki ilk Divan-ı Hümâyûn Kalemi’ne dühûlüm bu vesile iledir.

Fî 21 Teşrîn-i Sânî sene [13]31 ve fî Muharremi’l-harâm sene [13]34 [4 Aralık 1915]

Hattat Halim

Askerî Matbaa’daki Askerlik Görevi

Üstad, 1 Nisan 1332 [14 Nisan 1916] tarihinde başladığı askerlik görevini İstanbul Süleymaniye’de bulunan Askerî Matbaa’da hattatlık yaparak terhis edildiği 27 Şubat 1340 [1924] tarihine kadar devam ettirmiştir.

Fotograf

İsal

Tatarla!* İsal VHV«U *• ®“^TKasa vs nahiyesi BaMalİMl Haas Bos

Tevsi1U4U

Kıt*a vs fıkra Tarihi tahnitti Tarihi tsrhlal Sınıfı

t Bu*lafa ¡lalla Sayancı MUnUr t faSabal

t Ba^aııt Cailt ı Çavu«tnts Sek.

ı 45 ı 1515 lotaahal i Matbaal askeriyate ı 2 Nisan 33» ı 27.Şubat 1340 ı Hattat

No? 656 kOnyesl balata asharrar aerkna >0.10.59 tarih vs 18755 aaaamlı kanon aaahblnce çabaya Müracaatİn kaydını icra Bitirdiği*! mibsyyla vesikadır.27.Çtobal. 1540 Taatlk Öl onar

19.Subat.19W

16.2.1963

Hattat Halim’in

Kocamustafapaşa Askerlik

Şubesi’ne başvuru kaydı

Kocamustafapaşa Ahz-ı Asker Şubesi’nden

Hacı Cemal oğlu Mustafa Halim

Deraliyye

[1]313

fi 2 Nisan [1]332 [15 Nisan 1916]

Ma’ruz-ı acizîdir,

Bendeleri bundan dört ay mukaddem Harbiye Dairesi Sertababet ve Hey’et-i Sıhhiye’nin müşâhedâtı [ile] humma-yı merzagîden za’fiyetime ve fakrü’d-dem neticesi olarak aldığım iki mâh müddet tebdîl-i hava ile Merkez Kumandanlığı Sertababet ve Heyet-i Sıhhiyesince de ba’de’t-tedkik ve’t-tasdik yeniden muayenemin icrasıyla iki ay daha tebdîl-i hava etmekliğim mârru’l-arz rahatsızlığım dolayısıyla temdîd edilmiş idi. Halbuki öteden beri rahatsızlığım kesb-i şiddet etmekle beraber vücutça takatsizlik ve za’fiyet hissetmekde olduğumdan hitam-ı tebdîl-i hava münasebetiyle lütfen tekrar muayenemin bir heyet-i sıhhiye tarafından icrasına müsaade buyurulmasını kemal-i rica ve istirham eylerim. Ol bâbda.

Merkez İnzibat Kıtası emrinde müstahdem

Yazıcı

Mustafa Halim

Hava değişim süresi bitmesine rağmen hastalığı devam eden Halim Üstad’ın tekrar muayene edilmesini belirten 15 Nisan 1916 tarihli dilekçesi

Güzel Sanatlar Akademisi Hocalığı

İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Şark Tezyini Sanatlar Şubesi’nde “Sırf tezyini maksatla sanat eserlerinin tamir ve ikmaline matuf bulunmak şartıyla” hat sanatının öğretilmesine izin verilmesinden sonra_. Hattat Halim, 8 Ağustos 1946’da İsmail Hakkı Altunbezer’in vefatı üzerine Güzel Sanatlar Akademisi “Eski Güzel Yazılar Öğretmenliği”ne aylık 1.500 lira maaş ile atanmış ve 3 Şubat 1963 tarihinde yaş haddinden emekli oluncaya kadar öğretmenliğini devam ettirmiştir.

Akademi Müdürlüğü’nün müsaadesiyle başka fakültelerden gelen öğrencilere de yazı öğretmiştir. Hatta Mimarlık Fakültesi öğrencilerine “Sizin eliniz çizime yatkındır, gelin hat öğrenin” ısrarında bulunmuştur. Hat yazısını öğretirken öğrenciler çabuk öğrensinler diye en ince detaylarına kadar harfleri anlatır ve teşvik ederdi. Bu dönemde Mihrimah Sultan Camii Medresesi’nde de meraklılarına yazı dersleri vermiştir.

Geleneksel bir icazetnamesi olmayan Halim Hoca Saim Özel, Ali Alparslan, Ömer Faruk Atabek, Yusuf Tavaslı, Süleyman Kayıran, Hüseyin Tulpar, Mustafa Bekir Pekten, Ali Rüştü Oran, Orhan Okay, Mahmut Öncü, Hasan Çelebi, Sadi Belger, Naci Okçu, İbrahim Aydın Yüksel, Mustafa Uğur Derman, Müşerref Çelebi, Şevket Özdem gibi pek çok meşhur hattatı yetiştirmiştir.

Hattat Halim öğrencilerine ders verirken. Fotoğrafın solundaki öğrencisi Ali Alparslan’dır.

Hattat Mustafa Halim’in, Güzel Sanatlar Akademisi Türk Süsleme Bölümü Eski Güzel Yazılar öğretmeni olarak görev yaptığı 1946-1961 yıllarına ait Milli Eğitim Bakanlığı memurlarına mahsus sicil cüzdanı

Akademi öğretmenleri ile toplu çekilen fotoğrafın arkasına kurşun kalemle “1953-1954 senesi mezunlarının imtihan konkurları bittikten sonra gerek mimarî ve gerekse diğer şubelerin efendileriyle bir arada çektiğimiz bir resim” notu düşülmüştür.

Bilirkişiliği

Hattat Halim’in özellikle Güzel Sanatlar Akademisi hocası olarak görev yaptığı yıllarda “yazı” ve yazma eserlere kıymet takdir etme konularında bilirkişi olarak görüşüne müracaat edildiği biliniyor. O, ilgili makamlara asıllarını sunduğu raporun suretini muhafaza etmiştir.

Adapazarı İcra Yargıçlığı 69/950 numaralı tezkiresiyle İstanbul İcra Hâkimliği’ne yazılan

1355 numaralı ve 781 liralık bir münker senet ile yine 2454 numaralı ve 49 lira 26 kuruşluk diğer münker senetler ile İlyas Şentürk’ün istiktâb edilerek gönderilen el yazıları ve mektuplar tedkik edildikte;

Münker senetteki yazılarla mektup yazısındaki harflerin münker senetteki yazılara müşâbeheti olmayıp istiktâb varakasındaki yazıların harfleri gayet ağır ve kavisleri geniş olarak yazıldığı görülmekte “y” ve “ş” harflerini titrek bir vaziyette atmaktadır. Bununla beraber 1355 numaralı tek senetteki imzanın da seri bir el ile yazıldığı görülmekte[dir].

Yazma Kitaplara Kıymet Takdiri

Hattat Halim’in, Güzel Sanatlar Akademisi Güzel Yazılar öğretmeni iken uzman olarak görüşlerine başvurulduğu alanlardan biri de Topkapı Sarayı Müzesi’nin Bahattin Ersin’den satın aldığı yazma kitaplara kıymet takdir etmesi konusudur.

Emekliliği

Hattat Halim’e yaş haddinden dolayı emekliliği ile ilgili gelen resmî yazılar

Güzel Sanatlar Akademisi’nde Tekrar Çalışma İsteği

Halim Hoca’nın Güzel Sanatlar Akademisi’ndeki meslektaşları ve öğrencileri tarafından ne kadar çok sevildiğine ve özlendiğine, okuldaki öğretmenliğine dönmesi için arzu ve çaba içinde olduklarına dair kendisine yazılan bir mektuptan, Halim Hoca’nın yaş haddinden emekli edilmesinden sonra ücretli olarak çalışmak üzere tekrar müracaat ettiği anlaşılmaktadır.

İki Gözüm Halimciğim,

Seni ne kadar özlediğimi bilemezsin. Hele mektebe gittikçe, masayı boş gördükçe ben de talebeler de üzülüyoruz. Masayı kaldırtmadım, olduğu gibi yeşil örtüsü ile aynı yerde duruyor ve bir an evvel sahibinin gelip başına oturmasını bekliyor.

Müracaat numaralarını alalı bir hayli oldu. Birini bulup sana bildireceğim. Malum ya bu işler takip edilmedikçe neticelenmez. Yarın bizim Hafız Mehmet’in bana gelmek ihtimali var. Şimdiden mektubu hazırlıyorum.

İnşallah gelir de ben de numaraları sana yetiştirmiş olurum.

Ne âlemdesin? Canım! Diyeceksin ki bağın işi biter mi? Ama senin gibi bir insanın işi bağcılık mı olacak? Şu dünya ne acayiptir! Eli kalem tutmaz kalem efendisi olur, senin gibi bir sanatkâr da bağla uğraşarak ellerini nasır içinde bırakır. Bu böyle olur mu ya! Hemen Allah seni şu yerden bir an evvel kurtarsın da sen de bu yaştan sonra rahata kavuşup en olgun eserlerini veresin!

Gözlerinden öperek sıhhat ve iyi günler dilerim canım.

(imza)

İlk müracaat numarası İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü, sayı 221/810, tarih: 19.3.[1]963

Tekrar ücretle devam için yapılan müracaat:

Milli Eğitim Bakanlığı, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü sayı 121/696, tarih: 11.3.1963

Eski Güzel Yazıların Tamirat İşleri

25-Haziran-9ĞO

Vakıflar unun müdürlüğü makamına ANKARA

Abide ve yapı işleri D.I7-Haz-96O sayılı yası cevabıdır.

Eski eserler hakkında yeterlik belgemin verilebilaeai için Ticaret odasından gerekli belgenin gönderilmesi istenmektedir.Basla yeterli olup olnadıgıa halen GUsel sanatlar akademisinde mütehassıs ve hututu mütenevvi» onası bulunduğum Yüksek umum müdürlükçe nailim olmak gerektir.Bana yeterlik belgesi verebilecek heyet benim talebelerim olursa onlar bu işe yetkili ola-maslar.GUsel sanatların »ösü geçen kolundaki emeklerinin ve belgemin! imbat için eserlerinim bakmak kifayet eder kanaatindeyim,ki bu hususatta sayın müdürlüğününoe malumdur.

Yeterli olduğunu isbat eden hangi eserden bahsedeyim,Mesela En yakınınısda bulunanı Maltepedeki caminin Bilumum kubbe,Kuşak,mihrap ve minber ve çaharyarlan tarafımdan yazılmıştır.

keza,Hacı bayramdaki kapı üstleri yasılan.....

tstanbula gelinceıYavus selim camii Kubbesi,Bmll paşa kubbesi, S okullu ms'u-mst paşa Kubbe,yarım kubbe pencere yazılan....Asap kapu camii kubbe ve çini üzerine ceharyarlar....

tamirdeıAhmet baycamiikubbe,Kuşak,caharyarlar ve kapu üatleri..... DenizlideıBüyük camiin Kubbe,Kapu üstü ve çaharyarlanvekuşaklar. SUleymaniye dış kapulan,Sultan ahmet Cümle Kapılan,Beyazıt camii hemen bütün yasılan,,Byipte nakkaş Haşan paşa türbesi V S ....

Edirnede: İkinci Selin camii birçok yazılan ...

Halen GUsel sanatlarda hoca olan bir şahsın ticaret odalarından yeterlik belgesi almasına lüzum olup plaadıgını yüksek Umum müdürlüğün takdir buyuracağında şüphe yoktur..Bu güne kadar meydane getirdiğimiz eserler için de benden belge istenmiş değildir.GUzel sanatların bu kolunda bendelerinden daha ziyade yeterli varsa bu İşlerin o zata verilmesinde bir mahzur olmadığını beyan eder , saygı 1 arımızı sunarız.

G.S.A. Mütenevvi hatlar Muallimi

Adres ıKaca müstafi paşa Mustafa Halim öz yazıcı

HATTAT Halim Sokağı 5I/I

İSTANBUL

Serbest Meslek Hayatı

Hattat Halim, kendi el yazısı ile kaleme aldığı tercüme-i hâlinde ifade ettiği üzere 27 Şubat 1924 tarihinde Bâbıâli Caddesi’nde İhsan Kıraathanesi karşısında 24 numarada yazıhane açarak serbest hattatlık yapmaya başlamıştır. “Kalemi seri kullanan” ve “kalemi yenmiş adam” olarak tanınan Üstad, yaklaşık dört yıl süren serbest hattatlık mesleğinde çok verimli çalışarak kıt’a ve levha gibi güzel yazılar yanında kitap başlığı, kartvizit, mühür gibi grafik yazıları yazmıştır.

Serbest meslek hayatında Halim Üstad “Hattat Mustafa Halim” tasarımını yaparak bunları başta mühür ve başlık olmak üzere yaygın olarak kullanmıştır.

“Hattat Mustafa Halim” yazılı mühür

“Hattat Mustafa Halim” yazılı kartvizit

Hattat Mustafa Halim Divan-ı Hümâyûn Kalemi Tuğrakeş ve Muallimi Hakkı Bey tilmizi Medresetü’l-Hattatîn mezunlarından

Hattat Mustafa Halim

Bayram tebriği kartları

Abdülhalim

Îdiniz sa‘îd olsun.

Hattat Mustafa Halim

Îd-i sa‘îdinizi tebrik ile hürmetlerini takdim eyler.

Antetli kağıtları

J^./i^.A.^^'^

Divan-ı Hümâyûn Kalemi, Tuğrakeş ve Muallimi

Hakkı Bey tilmizi

Medresetü’l-Hattatîn mezunlarından

Hattat Mustafa Halim

Medresetü’l-Hattatîn mezunlarından ve

Matbaa-i Askeriye Hattatı

Hattat Mustafa Halim

Bâbıâli: Resne Fotoğrafhanesi karşısında, numara 24

Dersaadet, fî 23 Eylül sene [1]340 [23 Eylül 1924]

300 kuruş hattatiye

Yalnız üç yüz kuruştur.

Jandarma İmalâthane Matbaası’na imlâ ettiğim diyagram levhası yazılarının hattatiye ücreti olan üç yüz kuruşu aldım. Fî 23 Eylül sene [1]340 [23 Eylül 1924] (İki adet pul)

Mustafa Halim

27 Teşrîn-i Sânî sene [1]340 [27 Kasım 1924]

Hattat Mustafa Halim

Bâbıâli: İhsan Kıraathanesi karşısında, 24

Hat Alet ve Malzemeleri

Kamış Kalemleri

Çelik Uçlu Kalemleri

Bıçakları

<wx»xo

Hattat Sandığı

Daktilosu

Mıstar (satırlık) örnekleri

“Sipariş Defteri 1927”

Halim’in “Yâ Fettâh” vb. ifadeler yazılı defter kapağı

Muhtarlık Görevi

Hattat Halim, oturduğu İstanbul Altımermer Kâtip Muslihuddin Mahallesi’nin aynı zamanda ikinci muhtarlığını da yapmış ve mahalle sakinlerinin bilgilerini içeren bazı belgeleri muhafaza etmiştir. Bu görevini hangi tarihler arasında yaptığı tam olarak tespit edilememiştir.

Her hanenin vermeyi taahhüt ettiği miktar ile mahalle bekçisi aylığının temini için düzenlenen belgede; ev numarası, ailesinin ismi, aylık olarak vereceği meblağ, kiracı veya ev sahibi olduğu, sokağı ve mülâhazat haneleri bulunmaktadır. Hattat Halim’in kendisini 51 numarada ve “Hattat Halim Efendi” olarak kaydettiği belgede bekçi için vermeyi taahhüt ettiği miktar 20 kuruş olarak görülmektedir. Belgenin, altında “Mustafa Halim” imzası ve muhtar mühürlerinin olduğu son kısmında yer alan notta: “Kâtib Muslihuddin Mahallesi’nin ber-vech-i bâlâ mevcut aile reisleriyle müste’cir esâmîleri olup mâhiye mahalle bekçimize itâsını taahhüt eyledikleri mebâliğ miktarı sekiz yüz otuz beş kuruş olmakla işbu defterin bir nüshası bir hafta müddetle mahallede taʻlîk edildiği hâlde itiraz eden bulunmamış olmakla makam-ı âidine tasdikan takdim kılındı. Fî 18 Kânûn-ı Evvel sene 1926” bilgileri yer almaktadır.

Üstad’ın siyah mürekkeple hazırladığı muhtar yardımcılığı mühür çalışması

“İstanbul Vilâyeti

Altımermer Kâtib Muslihuddin

Mahallesi Muhtar-ı Sânîsi [1]339 - 1926”

Aile Hayatı

Hattat Halim, ilk evliliğini Ahret Hanım’la 29 Temmuz 1334 [29 Temmuz 1918]’de yapmıştır. Nikâh merasimine birçoğu hattat olan Hacı Nuri Efendi, Hakkı Bey, Necmeddin Efendi, Abdulkadir Efendi ve Hamid Bey gibi zevat katılmıştır. Süheyl Ünver Bey nikâh merasimini şöyle kaydetmiştir: “Nikâh merasimi gayet güzel oldu. Şerbetler içildi. Halim’in yazdığı Besmele-i şerifenin altını teberrüken orada bulunanlar imza etti. Sonra grup hâlinde resim çıkarıldı ve yukarıda isimlerini yazdığım beş muhterem zat bize biraz teşrif ile oturdular. Bu zevatın hepsi hattattı. Hacı Nuri Efendi bize gayet nekre hikâyeler anlattı. Halim’in nikâhı fevkalâde hulus-i kalb ile oldu.”

Hattat Halim’in ilk evliliğinden Şahap [Abdülhalik Şahabettin] ve Cemalettin isimlerinde iki çocuğu olmuştur.

Hattat Halim’in ilk eşi Ahret Hanım ile ilk çocuğu Şahabettin

Hattat Halim Ahret Hanım Şahabettin Cemalettin (?)

Önde oturan Halim Üstad’ın annesi Sudanlı Adviye Hanım ile yanında oğlu Şahabeddin, ayakta en sağda Üstad ile sağında ilk eşi Ahret ile kucağında oğlu Cemalettin ve ayakta en solda komşularının kızıyla Kocamustafapaşa’daki evlerinin bahçelerinde

Hattat Mustafa Halim’in Ahret Hanım’dan olan ilk çocuğu Şahabettin’in sünnet törenine gelen davetliler. Fotoğrafın arkasında kurşun kalemle “Sultan Selim Başmuallimi Hulusi Efendi, Tuğrakeş Hakkı Bey, Hacı Kâmil Efendi, Hattat Hulusi Efendi, Hattat Hafız İhsan Bey, Yazı Eksperi ve Koleksiyoncusu Müzehhib Baha Bey, Sultan Ahmet Başmüezzini Hafız İhsan, benim aziz dostum Hattat Şevket Bey” notu yazılmıştır.

İkinci evliliğini Emine Hanım ile yapmış, ancak çocukları olmamıştır.

“Sevgili refikam Emine Hanım’ın vefatı münasebetiyle hatm-i şerif bugün ikmal ve bugün de vefatının kırkı olmak münasebetiyle Merkezefendi Cami-i Şerifinde bir Mevlid ve hatm-i şerif kıraat ve duası icra edilecektir. Ve mina’llâhi’t-tevfîk.

Zilhicce, sene 1372 ve fî 11 Ağustos, sene 1953, Salı.

Emine Hanım’ın vefatından sonra Hattat Halim’in evlenmesi için dostları arasında bir arayışlarda bulunulduğunu, çıkan bir kısmet sebebiyle kendisine yollanan nottan anlamaktayız.

Muhterem Hacı Halim Bey

Selâm ve hürmetlerimi takdim eylerim. Ali Bey’in annesi Hikmet Hanım Hacı Halim Bey için “bir hanım bulduk, gelsin görsün, muvafık bulacak olurlarsa delâlet ederiz” diyorlar. Ali Bey hastahane[de] yatıyorlar. Gureba Hastahanesi’ndedir. Zat-ı âliniz erken gelmek isterseniz geliniz ve bu hayırlı işi görünüz. Hakkınızda hayırlısını versin. Âmin. Bizler de dua ediyoruz. Azizim, muhterem elinizden sıkarım efendim.

Fi 30 Teşrîn-i Evvel sene [1]953 Cuma günü İsmail Hakkı Durupınar

Üstad, üçüncü ve son evliliğini Münevver Hanım’la yapmıştır.

Münevver Hanım’ın Yüksel ve Kutlu Daniş isimli iki oğlu vardır.

Müşterek evliliğinden ise Necliemel Özyazıcı isimli kızı dünyaya gelmiştir.

Hattat Halim ile eşi Münevver Hanım

Fotoğrafın altında: “Pek muhterem pederimize bir hatıra olmak üzere takdim. Fî 16 Rebiülevvel sene 1374 / 15 Kasım 1954” yazısıyla “Hattat Hacı Mustafa Halim, Münevver” imzaları bulunmaktadır.

Münevver Özyazıcı kucağında kızı Necliemel ile (5.8.1956)

Hattat Halim kucağında kızı Necliemel ile

Necliemel Özyazıcı

Necliemel dünyaya geldiği zaman Necmettin Okyay’ın yazdığı ta’lik kıt’a:

Aldı üstad-ı hat âğuşa [kucağına] “Emel” yıldızını

Eylesin Allah hayırlı Halim Bey’e kızını

Nazamehû ve ketebehû Necmeddin “gufire leh” 1375 [1956]

Hattat Halim’in kızı Necliemel’e Konya’dan yazdığı 12.2.1964 tarihli mektup ve zarfı

Münevver Hanım’ın ilk eşinden çocukları Kutlu (solda çömelmiş) ve Yüksel Daniş’in (sağda çömelmiş) 11 Temmuz 1959 tarihindeki sünnet törenlerinden. Sağ üstte Münevver Hanım ve yanında kızı Kutsal, ortada gözlüklü hanım annesi Ferhunde Özçandarlı ve yanında teyze oğlu Tanju Ergün, solda çömelmiş şapkalı enişte Lütfi Yılmazer ve Hattat Halim ile ortalarında müşterek kızları Necliemel Kocamustafapaşa’daki evlerinin bahçelerinde

OĞULLARIMIZ KUTLU DANIŞ w YÜKSEL DANIŞ’ın

/¿atan

Hattat Halini Ozyancı

^ntı«»

Münevver ö»’Uicı

Sünnet merasiminden...

Oğlu Yüksel Daniş ile

Ayakta solda Kutlu Daniş, en sağda Yüksel Daniş, sol altta Hattat Halim

Fotoğraf arkası:

“es-Selâmü aleyküm ve alâ min havliküm”

Fâzıl-ı muhterem Hattat Halim Efendi kardeşimiz!

Şu resmimizi size takdim eyleyen Hâfize Fatma Hanım’ı size hayırlı bir eş olmak üzere gönderdik. İnşaallahu teâlâ birlikde mesud olmanızı Cenab-ı Hak’dan dilerim. Hazret-i Muhyiddin Efendi, Sabahaddin Bey ve Balcı Vehbi Beylere selâm ve hürmetler.

Bizim Selahaddin’in de gözlerinden öperim.

Fî 4 Temmuz sene [1]964

Hafız Zekâi

Not Defterleri

Hattat Halim hayatı boyunca aldığı mektuplar, yazdığı mektuplarının kopyaları, karalamaları, öğrencilik notları gibi her belgeyi titizlikle saklamıştır. Ayrıca, kalem tuttuğundan itibaren de cep defterleri edinmiş içlerine gazeller, yazı ön çalışmaları, eskiz ve desenler, özel bilgilerini not etmiştir. Kataloğumuzda not defterlerinden örnekler vererek Üstad’ın bu yönü hakkında bilgi edinilmesi arzu edilmiştir.

Üstad-ı Muhteremim!

Vezâif-i âliye içinde bir vazife vardır ki, pek mukaddestir.

O da hocalıktır.

Hocalar istikbal için fikir yetiştirirler.

Binaenaleyh istikbal onların elindedir. Vazifesini kemaliyle ifa eden muallimlere cemiyet-i beşeriye minnettardır. İşte şanınızı ilân eden bunca âvâze-i şükran arasında benim gibi bir âcizin sada-yı teşekkürâtı pek ehemmiyetsiz kalırsa da bir şâkird için mücerred ruhuna daima arz-ı minnettârî eylemek de vacibü’l-ifa bir vazifedir.

Hattat Halim

Pangaltı’da Harbiye

Caddesi’nde Edirne Vali-i sâbıkı Halil Bey’in hanesinde muhterem kardeşim Fahri Bey

1331

1334

Halim

Ketebehû Halim

Arabesk

Eski Yunan sanatında olan ressam ve kalemkârlıkta olsun, işlenmiş olan resme arabesk tabir olunur.

Yaşadığı Evler

Cerrahpaşa’daki Evi

Hekimoğlu Ali Paşa Davutpaşa Mahallesi, Kocayusuf Sokağı

Davudpaşa Mahallesi Muhtarlığı’nın, Üstad’ın 51 numaralı evinin bulunduğu sokak isimlerinin değişimlerini belirten 28.11.1956 tarihli yazısı

Altımermer Kâtip Muslihuddin Mahallesi, Külhan Sokağı

Hekimoğlu Ali Paşa Davudpaşa Mahallesi, Hattat Halim Sokağı

İstanbul, Altımermer Kâtip Muslihuddin Külhan Sokağı 51 numaralı evine ait

Beyoğlu Altıncı Noteri’nden verilen tapu senedi örneği (8.10.1956)

Üstad’ın Cerrahpaşa’daki evinin cumbasının üzerindeki çini yazılar

“Fallahu hayrun hâfızan ve hüve erhamü’r-râhimîn”

“Ve mâ tevfikî illâ billah”

“Aleyke avnullah”

Evin yıkılmasından evvel çinileri koleksiyonumuza almamıza izin veren başta Üstad’ın oğlu Yüksel Daniş olmak üzere ailesine teşekkür ederiz.

Evinden bazı çıkan malzemeler

Zeytinburnu’ndaki Bağ Evi

1928’deki Harf Devriminin kültür ve sanat düşmanlığına dönüşmesi üzerine Halim Üstad 1928’de Topkapı dışında şimdiki Tercüman Sitelerinin bulunduğu Tepebağ semtinde, içinde iki katlı bir bağ evi bulunan 21 dönümlük bir araziyi satın almıştır. Bu yerin duvarlarını ailesiyle beraber örüp 10 dönümünde üç bin kütüklük bir bağ yapmış ve yaklaşık otuz çeşit üzüm yetiştirmiştir. “Burada bağ olmaz” diyen komşular hayrete düşmüşlerdir. Halim Efendi bu dönemde yazdığı birçok yazı ve evrak altına “Sâbıkan hattat hâlen bağban Mustafa Halim” veya “Sâbıkan hattat bağban Mustafa Halim” imzasını atmıştır. Süheyl Ünver 28 Temmuz 1964 Salı günü bağ evinde Halim Hoca’yı ziyareti esnasında tuttuğu notlara şu tespitleri yazmıştır: “Hattat Halim’in bağına geldik. Yazı odasını süpürüyordu. Gittiğimize memnun oldu. Hayatımız boyunca böyle hep birbirimizi aradık. Birbirimizden hiç incinmedik. Vaktiyle Suriçi’ndeki İstanbul’un yegâne sayfiye yerlerinden biri olan bu Tepebağ’da Halim’in bağı on beş dönümlük bir yerdi. Yeni Londra Asfaltı üstünde ve hemen de yanında. Köşkü harap ve bakımsızdı, kendisi de yalnızdı ve üzgündü. Bahçesinde otuz çeşit üzüm vardı. Onlarla meşguldü. Duvarlarını yıkmışlar. Üzüm zamanı çapullanmaktan kurtaramıyordu. Sakin, havlamayan cinsten bir köpeği vardı. Bahçesinde meyve ağaçları da çoktu. Tanıdıklarının ölümlerinden pek müteessirdi, “yalnız kaldım” diyordu. İkinci hanımı da ölünce, önceki gibi üçüncüden de bahtiyar olamamıştı. Velhasıl bir şikâyetler kompleksi içinde idi. Dert yandı. Yazı odası perişandı. Ufak bir iskemleye oturup yazı malzemesini dizinin üstüne koyup yazıyordu. Lâkin kalemi müthiş kuvvetli idi. Onun yazdığını yazacak kimse yoktu. Boş vakit bulursa yazıyla meşguldü. Yaz kış buradaydı. Odunları kendisi hazırlardı. Issız bir ortamda korkmadan yaşıyordu”.

Hattat Halim, Süheyl Ünver ve Çiçek Derman ile bağ evinde

Hattat Halim ile eşi Münevver Hanım ve kardeşleri ile Tepebağ’daki bahçelerinde

Tepebağ semtindeki arazinin krokisi

Hattat Halim ile eşi Münevver Hanım Tepebağ’daki bahçelerinde çalışırken (Şubat 1956)

21 Temmuz 1964 Cuma günü bağda çekilen fotoğraflardan...

Hattat Halim’in İstanbul Merkezefendi Mahallesi Çırpıcı Sokağı’ndaki bahçeli köşkü Mehmet oğlu Halil İbrahim Ercezir ve eşi Mehmet Haşim kızı Emine’ye sattığını gösterir belge.

Şahsi Eşyası

Hattat Halim Özyazıcı’nın özel eşyası

Vefatı

Hattat Halim, bir pazar günü akşamı bağ evinden çıkıp yolun karşı tarafına geçmekte iken araba çarpmasından sonra kaldırıldığı Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde on gün ölüm kalım mücadelesi vermiş, sonunda 30 Eylül 1964 günü ebedî âleme göç etmiştir. Cenazesi, Sümbül Efendi Camii’nde kılınan cuma namazını müteakip Kozlu Merkezefendi Mezarlığı’na defnedilmiştir.

Bu Blogda Ara

Muharrem DOĞANCI