Rodos’ta Türk Denizcilerinin Koruyucu (Tılsım) Taşı
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
RODOS’TA
TÜRK DENİZCİLERİNİN
KORUYUCU
(TILSIM) TAŞI
Dr. Mehmet TÜTÜNCÜ
Rodos’ta müzede bulunan silindirik bir taşın sırları çözülecek mi?
Rodos Adası’nda müzede Türk kitabelerinin arasında bulunan bu taşın Türk denizcilerini fe- laketlerden ve fırtınalardan koruyan ve sağ salim eve gelmeleri için şifreler taşıyan bir taş olduğu- na dair kanıtlar ortaya çıkmaktadır.
2016 yılının Ağustos ayında dostum Mimar Mehmet Emin Yılmaz’la Rodos Adası’nda bir çalışma ziyareti gerçekleştirdim. Müzede yaptığımız incelemede bu taş dikkatimi çekti. Taş olağan dışı bir şekilde tasarlanmış daireler ve halkalar hâlinde sanki taşa değil de kâğıda ya- zılmış gibi canlı gizli çözülmesi gerekli şifreler
13
Şubat - 2018
barındıran mesajlar taşımaktaydı. Bu taşın bir fotoğ- rafı Neval Konuk1tarafından daha önce yayımlan- mıştır.
Taşı incelediğimde bazı ayetler bulunmakta altında ise 2 beyitlik Türkçe bir şiir yazıldığını fark ettim. Alttaki 2 beyitlik şiir çözülürse bu taşın fonksiyonu hakkında bilgi sahibi olabileceğimize inandım.
Taşın tılsım taşı olabileceği konusunda ilk ipucu kitabenin alt kısmında yer alan dikdörtgen şeklindeki beyitlerde yazıyordu:
Ali Ağa bu mühr-i pür-nukûşi Çünetdi bu mahalde vaz’ı gazâ Dedi tarihin ehl-i nazarlar
Bu mühr-i enver ne zîbâresm-i a’ lâ Sene 987 (M 1579).
Yani günümüz Türkçesiyle anlamı:
Ali Ağa bu resimlerle (nakışlarla dolu) mührü bu yerde yaptırdı.
Buna bakanlar tarihini söylediler.
Bu ışıklar (nurlarla) dolu mühürdür ki ne muhte- şem ve güzel bir resimdir.
Sene 1579.
Kitabede son satırda ebcet olarak tarih düşürül- müştür ki hesaplanınca 987 yılı çıkıyor. Aynı zaman- da rakamla yazılan 987 tarihiyle aynıdır.
Bu |
8 |
mühr-i |
245 |
enver |
257 |
ne |
55 |
ziba |
20 |
resm-i |
300 |
a’lâ |
102 |
987 |
Burada önemli bilgi bu taşın mühr-i pür nu- kuşi bir mühür olarak tarif edilmekte. Bunun burada yani taşın ilk bulunduğu yerde yaptı- rıldığıdır. Ayrıca 2. be- yitte mühr-i enver yani nurların mührü olarak tarif etmektedir. Bura- dan anlaşılacağı gibi
14
bu taş bir tılsım taşıdır ve özellikle Rodos’a gelen denizcilere uğur getirmesi sağ salim gelmeleri için tasarlanmıştır. Taşın içeriğini incelediğimizde bunu destekleyen yazılar çıkmaktadır.
Formu
şitli katman- kitabesinde
anlardan Ya
ik ve nirra
şın m
a
gi- kaf
kataa) Bu
eometrik
Tılsım bilindiği gibi çe lardan oluşur. Ve bu katm bir tanesi form diğeri içer bazı gizli şifrelerdir. Ta formatı yuvarlak ve daire- ler olarak tasarlanmıştır.
4 halkadan oluşan dış halkalarda Kur’an-ı Ke- rim’den ayetler, Allah’ın (CC) 4 ismi, Sultan /
alakalıdır. Ve Allah’ı nasıl denizde gemileri yüzdür- düğünü ve nasıl denizde darda olan denizcileri sağ salim yerine ulaştırdığına dair ayetler bulunmaktadır.
Taşı incelersek şu detaylar önemlidir.
İç içe yerleştirilmiş dairelerden oluşan kale
dıştan içe şunlar yazılıdır:
Sultan / Bismillahirrahma- him / Ya Burhân / Ya Rah- an /Ya Subhan
Bu halkanın altında ise Meryem (19) Şura (42) ve Kalem (68) surele- rinin başlangıç harfleri konmuştur:
Rahman / Burhan /ve Subhan yazılmıştır.
ن وَ الْ قَ لَ مِ وَ مَ ا يَ سْ كهيعص *حمعسق
ُطرُ ون *
Bundan başka Hazreti Muhammed ve 4 halifenin isimleri yanı sıra Kur’an’dan 3 surenin baş ayetlerindeki zemli harfler (huruf-i mu yazılmıştır. İç halkada ise g
bir dolgu şeklinde 2 kelime işlenmiştir.
Bu kelimeler hiç ve hac kelimeleridir. Bunları in- celediğimiz zaman taşın tüm sırlarını çözemesek de özellikle Kur’an-ı Kerim’den verilen referanslar hiç- bir şüpheye sebep bırakmayacak şekilde denizcilikle
Nunvel kalem ve ma- yesturun * Kef, ha, ya, yn, sad ha, mim ayn, sin,
harfler Kur’an’da surelerin başında geçen şifre sayılan harflerden
oluşmaktadır.
Dıştan ikinci halkada Peygamber ve 4 büyük hali- fenin isimleri anılmaktadır.
Kelimeitevhid Ya baki ve tekrar kelimeitevhid
Ya Ebûbekir, ya Ömer, ya Osman, ya Ali / Ya eyyu- hellezine sallu aleyhi ve sellimuteslimâ
Üçüncü halkada hiç kelimesi ise 18+13 = 31 defa ikinci halkada yazılmıştır.
Bunun yanında hac kelimesi 10 defa yazılmıştır. Bu rakam ve sayılarında sembolik anlamları olma- lıdır.
El-hac kelimesi 10 defa tekrarlanmıştır.
Rozet veya daire şeklindeki kitabenin orta ekse- ninde “El-hac” üç defa daha tekrarlandıktan son- ra Allah’ın isimlerinden “Ya Hayy, ya Kayyum, ya Baki” yazılıdır.
Kur’ani Şifreler:
-
Halkada
Besmeleden sonra Allah’ın isimlerinden Burhan, Sultan, Rahman ve Subhan isimlerinden sonra 3 adet Kur’an-ı Kerim suresinin başlangıç harfleri yazıl- mıştır.
Huruf-i mukataa denilen bu harfler toplam 14 harften oluşmakta ve Kur’an-ı Kerim’in çeşitli
15
Şubat - 2018
lerinin ismini aldıkları (St. John) Hazreti Yahya’nın ile ilgili ayetler içerir. Burada 7 ve 8. ayetlerde Ey Zekeriya ﴾7﴿
Allah buyurdu ki: “Ey Zekeriya! Biz sana Yahya adında bir oğul müjdeliyoruz. Bu adı daha önce kimseye vermedik.”
Bu şekilde Rodos’ta yerleşmiş ve Ro- dos Kalesi’ni yapmış olan Hospitalier Hazreti Yahya şövalyelerinin kapısına bu tılsım anıt dikilerek onlara Kur’an-ı Kerim’deki Hazreti Yahya kıssası anla- tılmıştır.
İkinci Şifre
İkinci şifre ise direkt denizle alakalı- dır. Buradaki Şura (42) suresi ha, mim (1.ayet), ayn, sin, kaf (2. ayet). Bu sure- de denizde giden gemilerin sadece Al- lah tarafından denizde yürütüldüğüne dair bir ayetler vardır. Ve bu surenin birinci ayetindeki harfler yazılarak bu sureye referans verilmiştir.
Yazıtın yanlarında ise Meryem (19) Kalem ve Şura (42) ve Kalem (68) sure- lerinin başlangıç harfleri konmuştur.
ayetlerinin başında 14 değişik formda kullanılmak- tadır. Hz. Peygamber’den öğrenildiği şekliyle kabul edilmişlerdir. Buna göre 10 tanesi bir ayetin parçası, 18 tanesi tek başına bir ayet, bir örneği ise iki ayet sayılmaktadır.
Rodos’taki yazıtta Meryem(19), Şura (42) ve Kalem (68) surelerinin başlangıç harfleri konmuştur.
Buna göre Meryem (19)-----kef, ha, ya, ayn, sad Şura (42) ha, mim, ayn, sin, kaf
Ve Kalem (68) nun ve yemin olsun kaleme ve ya- zanlara ayetleri yazılmıştır.
Bu surelerin içeriğine baktığımızda bazı mesajlar bulunduğu açıktır.
Birinci Şifre
Meryem suresi Rabb’inin Zekeriya kuluna rahme- tinin anılmasıdır ayetiyle başlayarak Allah’ın rahme- tinden örnekler vermektedir. Ayrıca Rodos şövalye-
16
Meryem (19)-----kef, ha, ya, ayn, sad
Meryem suresi ise Rabb’inin Zekeriya kuluna rahmetinin anılmasıdır ayetiyle başlayarak Allah’ın rahmetinden örnekler vermektedir. Ayrıca Rodos şö- valyelerinin ismini aldıkları Hazreti Yahya ile ilgili ayetler içerir. Burada 7 ve 8. ayetlerde Ey Zekeriya
﴾7﴿
Allah buyurdu ki: “Ey Zekeriya! Biz sana Yah- ya adında bir oğul müjdeliyoruz. Bu adı daha önce kimseye vermedik.”
Bu şekilde Rodos’ta yerleşmiş ve Rodos Kalesi’ni yapmış olan Hospıtalier Yahya şövalyeleri burada anılmışlardır.
İkinci şifre ise Şura suresine atıf vardır.
Şura (42)-------- ha, mim (1.ayet), ayn, sin, kaf (2. ayet). Burada denizde giden gemilerin sade- ce Allah tarafından denizde yürütüldüğüne dair bir ayet vardır. Ve bu surenin birinci ayetindeki harfler yazılarak bu sureye referans verilmiştir.
Bu ayetler:
-
Denizde yüksek dağlar gibi seyreden gemiler onun ayetlerindendir.
-
Eğer dileyecek olsa, rüzgârı durdurur, böyle- ce onun üstünde kalakalırlar. Şüphesiz, bunda çok- ça sabreden, çokça şükreden kimse için gerçekten ayetler vardır.
-
Ya da kazandıkları dolayısıyla onları yok eder, birçoğunu da affeder.
-
(Öyle ki) Ayetlerimiz hakkında mücadele edenler, kendileri için hiçbir kaçacak yer olmadığını bilip öğrensinler.
İkinci Kur’ani şifre, şifreler ise Kalem suresidir.
fırtına çıkar, gemidekiler orada günahkâr birinin ol- duğunu, onu denize atarak fırtınadan kurtulacaklarını düşünürler. Çekilen kura Yunus Peygamber’e çıktığı için denize atarlar ve (Saffat 141-146) onu büyük bir balık yutar. Yunus hatasını anlayıp balığın karnında dua eder ve duası kabul edilir.[5] Ama balığın karnın- da bizi andı, tespih etti, biz de onu hasta bir hâlde ağaçsız, boş bir yere attık ve üzerine kabak türünden bir ağaç bitirdik.” (es-Saffat 145- 146)
Balık Yunus’u sırasıyla Nil Nehri’e, Fars Deni- zi’ne, el-Betâik Denizi’ne ve Dicle’ye götürüp, Nu- saybin topraklarında düz ve geniş bir yere atar.[6] Bir başka rivayete göre, balık onu önce Eyle’ye sonra Dicle’ye götürmüş, sonra da Ninova’ya atmıştır.[7][8] Yunus tekrar kavmine döndürülür ve 100 bin kişi ona inanır.
Sonuç
Rodos’ta bulunan bu kitabe gerek form ve gerekse içerik bakımdan yegâne örnektir. Referans verilen 3 Kur’an suresinde denizcilikle ilgili referanslar bu- lunmakta ve Allah’ın denizdekileri nasıl kurtardığına ve gemileri yüzdürdüğüne dair ayetler içermektedir. Bu şekliyle Türk denizcilerinin manevi dünyasını yansıtan tek kitabe özelliğini taşımaktadır.
İç, halkada bulunan 31 defa hiç ve 13 defa hac kelimesi ise yine bir şifre olmalıdır. Fakat bu şifrenin ne olabileceğine dair elimizde bir veri yoktur.
Bu taş Türk denizcilerinin sefere çıkmadan altın- dan geçtikleri deniz kapısına ait bir yere asılmış ve sefere çıkan leventler de dokunarak sağ salim geri gelmeleri için dua ettikleri bir obje olmalıdır. Türk denizciliğinin parlak devrinden kalma önemli bir yadigârıdır.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın bu taşın bir
Kalem (68) - ن وَ الْ قَ لَ مِ وَ مَ ا يَ سْ
ve mâyesturûn (yesturûne)
ُطرُ ونNûnvel kalemi
örneğini yaptırarak arma olarak kullanmasını teklif
ediyorum.
Nun ve kaleme ve onu yazanlara yemin olsun an- lamına gelecek bu ayette kitabenin sırları gizlidir. Buradaki nun harfi bu ayette geçen ve bir balinanın karnında sağ salim kalarak denizdeki fırtınaları anla- tan Hazreti Yunus’a bir atıftır.
“1-2. Nûna, kaleme ve (kalem tutanların) yazdıkla- rına yemin olsun ki, sen –Rabb’inin nimeti sayesin- de- hiçbir şekilde mecnun değilsin.
Ayetin başındaki nun harfi Hazreti Yunus’a dikkat çeker. Yunus’un bir ismi de zulnun yani nun harfli olandır. Bu da denizcilikle ilgilidir. Hikâyeye göre Yunus’un bindiği gemi denizin ortasına geldiğinde
Dipnot
1. N. Konuk, Midilli, Rodos, Sakız ve İstanköy’de Osmanlı Mimarisi, Ankara, 2008, Stratejik Araştırmalar Merkezi Yayını. Kapak ve 133 s.
Bu kitabe hakkında zamanın Dışişleri Bakanı Ali Ba- bacan giriş yazısında “Kitabın ön kapağında yer alan ve Kanuni Sultan Süleyman’ın fethinden sonra Osman- lı Dönemi’nde Rodos Kalesi’ne yerleştirilmiş olan ilk kitabe, arazi çalışmaları sırasında, Rodos’taki bir Türk evinin avlusunda bulunmuş olup ilk defa bu yayında yer almaktadır.” diye yazmıştır. Bunun dışında kitapta resmi dışında bilgi olarak kitabe ve içeriği konusunda herhangi bir çözümleme denemesi ve yorum yapılmamıştır.
17
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yorumlar
Yorum Gönder